Çam pamuklu Koşnili böceği vücudunda sindiremediği şekerli sıvıyı (Basura) belirli zamanlarda çam ağacı üstüne bırakır.
Bal çeşitleri, bal yapan arının polen ve nektarı hangi bölgeden hangi bitkiden aldığına göre isimlenir. Bal çeşitleri bitki nektarının yoğunluğuna göre isim almıştır. Kestane balı, kekik balı, çam balı gibi. Bazen de balın üretildiği yere göre anzer balı, yayla balı gibi isimlendirilmiştir.
Çam üzerinde yaşayan canlılar, çam ağacının özünden elde ettikleri bir salgı oluştururlar. Bu salgılar gözle görülebilir. Bu salgı çam ağacının gövdesinden ip kıvamında sarkar. Ağustos ayının ortalarında meydana gelen bu çam özü oluşumu arılar tarafından alınarak, arıların salgıladıkları bir enzimle bala dönüşür. İşçi arılar bu balı direk petek içlerine yerleştirirler.
Çam balı ülkemizde Akdeniz ila Ege bölgesinin çamlık yerlerinde üretilmektedir. Dünya çam balı üretiminin tamamına yakını ülkemizde üretilmektedir.
Çam balı kaliteli, çam özlü aroması hoş bir bal çeşididir. Çam balının en büyük özelliği donmadan ve bozulmadan yıllarca dayanmasıdır. Bundan dolayı albenisi mükemmeldir. Hatta bazı gıda maddelerinin dayanıklılığını arttırmasına yardımcı olması nedeni ile gıdalarda katkı maddesi olarakta kullanılmaktadır.
Çam balı, çam ağacına has koku ve tadı yıllarca devam ettirme özelliğine sahiptir.
Ülkemiz bitki çeşitliliği açısından oldukça zengindir. Yaklaşık yedi bin civarında endemik bitkiye sahiptir. Doğal olarak arılar balları bu bitkilerden topladıkları nektarları midelerin de enzimleyerek bal haline getiriyor. (en basit ifade ile) Her bölgenin kendine has nektar farklılığı olduğu için, her balda renk, koku, tat, kıvam..vb farklılık gösterir. Örneğin Geven balının rengi oldukça açık renklidir. Geven çiçeğinden dolayı. Arı bu çiçekten yoğun olarak nektar toplarsa bal açık renkli olur. Ya da Ayçiçeği ağırlıklı toplarsa bu bal 1-2 ay içinde kristalize olur. Ayçiçek balının özelliğinden kaynaklıdır.
Balda asıl olan analiz değerleridir. Eğer yapılan kalite kontrol ve analiz değerlerinde (şeker, diastaz, enzim, hmf, antibiyotik) herhangi bir sorun yoksa o bal en iyi baldır. Renginin çok açık veya koyu olması, kokusunun farklılığı, akışkanlığının katı ya da yumuşak olması balın kalitesini belirlemez.
Bal toplandığı nektar (Balözü) kaynağına göre ve arıların salgı bezlerinin faaliyetlerine bağlı olarak yaklaşık 15 çeşit doğal şeker içerir.
Baldaki doğal şekerlerin çoğunluğunu fruktoz ve glikoz meydana getirir. Glikozun mono hidrat partikülleri kristalleşmeyi tetikler. Baldaki glikoz-su oranı 18 den daha düşük ballar daha geç şekerlenirken 20 den daha yüksek su oranına sahip ballar kısa sürede şekerlenmektedir.
Balın toplandığı kaynağa bağlı olarak glikoz ve fruktoz oranı da değişebilmektedir. Glikoz oranı artıkça kristalize olma riski artmaktadır. Fruktoz oranı arttıkça ise daha geç DONMA görülmektedir. Örneğin ayçiçeği, yonca ve pamuk balları kısa sürede şekerlendiği halde akasya, hardal, orman gülü ve çam balı geç kristalleşir. Yani BALIN KRISTALLESME SURECI KALITESINE DEĞIL KAYNAĞINA BAĞLIDIR.
Ballar 18-24 C° de depolanmalıdır. Ballar 14 C° de kristalleşir, 21-27 C° ısılarda kristalleşme olmaz ancak balda fermantasyon sonucu bozulmalar olabilir. Balın saklandığı kaplar, ortamdaki nem, ısı ve ışıkta kristalleşmeyi etkilemektedir. Balın kristalleşmesi gerçek bal olduğunun bir kanıtıdır. Kristalleşen süzme ballar sıcak su banyosuyla çözülüp eski halini alır. 35 C° yi geçmeden çözdürülen ballarda besin kaybı söz konusu değildir.